Hergün yeni bir şeyler yaşıyoruz. Her yaşantı ruhumuzda bir iz bırakıp geçiyor. Ben, bu izlerin hayatımızdaki pozitif izdüşümlerinin takipçisiyim.

15 Şubat 2010 Pazartesi

HAYATIMDAN BİR KESİT

Bir süredir yazılarımda hayatın sorumluluğunu alma temasını işliyorum. “Kendi hayatınızın makinisti olun, seçimlerinizi bilinçli yapın” diyorum.

E bunları sadece size yazmıyorum! :) Her yazdığımı önce kendi hayatımda uygulamaya sokuyorum. Biliyorum ki, kendi hayatımı ancak ben değiştirebilirim. Hayal ettiğim kadar yaşayabilirim. Kendime neleri layık görüyorsam hayatıma da onları sokuyorum. Kendimi değerli hissettikçe hayatımda değerli şeyler oluyor. Ben ne kadar çok şeyi hakkettiğime inanıyorsam o hakkettiklerimin hepsini yaşıyorum.

O zaman neden daha iyisini, çoğunu, güzelini, kıymetlisini hayal etmeyeyim ki...

Geçmiş yazılarımdan birinde demiştim ki: “Bir Amerika seyahati yapmak istiyorum ama benim için çok zor, pahallı, uzak bu tatil” diye hayallerime bile sığdıramadığımı anlatmıştım. Bununla ilgili düşünce kalıplarımı değiştirmek için yeni cümleler kullandım. Orada yaşayan arkadaşlarım da olduğu için, işim uzun süreli tatil yapmama imkan sağladığı için… bu tatili rahatlıkla yapabileceğime inanmaya başladım. Bir süredir daha sık bu tatile çıktığımı düşündüm, orada neler yapacağımı hayal ettim.

Haftasonu, Sevgililer Günü konseptine uygun olsun dedim ve Valentine’s Day filmini izledim. Film tam sabun köpüğü denilen, bir an var, bir an sonra yok olan filmlerden. Yüzümde bir gülümseme ile izlediğim bir peri masalı… Aşkı bulmak için aşkı hayal etmeye devam o zaman.

Filmin en çok dikkatimi çeken ve içimi heyecanlandıran yanı filmin Los Angeles’da geçmesi oldu. Güneşli bir gün, her yer aydınlık ve LA çiçek pazarında rengarenk çiçekler harika görünüyorlar. Film boyunca güneşli sahilleri, keyifli lokantaları, çiçek pazarını izlerken içim kıpır kıpırdı. Filmi izlerken o sahilde olduğumu, çiçek pazarını gezdiğimi, LAX yazan havaalanı tabelasının altında durduğumu hayal edebiliyordum. Ve bugün biletimi aldım. Ver elini LA :)

Madem bu kadar söz sahibiyiz hayatımız üzerinde, hayal ettiklerimiz, kendimize uygun gördüklerimiz tıkır tıkır gerçekleşiyor. O zaman ben kendim için istediğim ama şu ya da bu sebeple hayal etmekten bile çekindiğim diğer isteklerimin de sesini yükseltmeye başlıyorum. Siz kendinize neleri layık görüyorsunuz? “Bu benim hayatımda gerçekleşemez ki..” dediğiniz şeylere benim baktığım pencereden bakmanız dileğiyle…

1 yorum:

  1. cellacim dunyada cekilen filmlerin % 90 i Los Angeles'ta geciyor :))))))

    YanıtlaSil