Hergün yeni bir şeyler yaşıyoruz. Her yaşantı ruhumuzda bir iz bırakıp geçiyor. Ben, bu izlerin hayatımızdaki pozitif izdüşümlerinin takipçisiyim.

9 Şubat 2010 Salı

EMPATİ / YAŞAM DANSI

Bir süredir çevremdeki ilişkileri gözlemliyorum. İlişkilerin geçirdiği değişim/dönüşümlerle benim de ilişki hakkındaki fikirlerim gelişiyor. Bu haftanın kafa karıştıran sorusu “SEVİYORUM” demek yeterli mi? Her derde çare oluyor mu? Her “seviyorum” kelimesinin ardına gizlenmiş sorumluluklar var mı?

En basitinden evdeki evcil hayvanlarla konuya başlayayım. Evinde kedi, köpek ya da kuşu olan tanıdıklarım var. Hepsi sahip oldukları hayvana evin bir bireyi olarak bakıyor ve çok değer veriyor. Onları çok seviyor. Çoğu zaman evcil hayvan evin neşesi oluyor. Üzgün zamanlarda sıcak, sessiz ve hep yanında olan bir dost, keyifli zamanlarda da hoplayıp zıplayan, yalnızlığa ilaç olan eğlenceli bir oyun arkadaşı. Oynaması çok keyifli, onu okşayıp stresini atmak harika. Ama sabah akşam 5dk da olsa dışarıda dolaştırmazsan, suyunu, kumunu, yemini değiştirmezsen, aşısını, banyosunu takip etmezsen o hayvanı yeterince seviyor olur musun? Sanmıyorum. Sevgi beraberinde sorumlulukları da getiriyor.

Çocuk sahibi olan arkadaşlarımı düşündüm. Ne yaşta olursa olsun, çocuk gerçekten evin neşesi, gürültüsü, çilesi, sevgisi, pek çok şeyi oluyor. İşten eve geldiğinde kapıda karşılayan, doğumgünü pastasını heyecanla üfleyen, televizyonun karşısında kucağında uyuyakalan ve her durumda çok sevilen… Ancak sabahın 6’sında uyanıp işe gitmişsen akşam yorgun argın eve döndüğünde aklında sadece bir duşa girip ayaklarını uzatmak varsa, günün özlemiyle seni kapıda bekleyen ufaklığı terslemek onu yeterince sevmek oluyor mu? Tabi ki çocuk sahibi olmak ve çocuğu sevmek de bazı sorumlulukları beraberinde getiriyor. Hastalandığında, ateşi çıktığında ilacını vermek, düştüğünde kaldırmak, ağladığında gözyaşını silmek, kızdığında öfkesini dindirmek, konuştuğunda dinlemek o çocuğu sevince paket olarak geliveriyor.

Hepimizin bu ilişki hayatımıza girmeden önceden beri sahip olduğumuz alışkanlıklarımız var. Belki bir evcil hayvan sahibi olmadan önce geç saatlere kadar uyuyordunuz. Belki eşiniz hayatınıza girmeden önce tek başına tatil yapmayı seviyordunuz. Eşinizin yapmadığı bir hobiniz vardı. İlişkinin, birini sevmenin getirdiği sorumluluklar var diye kendimizden, alışkanlıklarımızdan vaz mı geçmek gerekiyor? Hayır. Sevgi ve beraberinde getirdiği sorumlulukları daha kolay üstlenebilmek için daha anlayışlı olmak, karşımızdaki insanla empati kurmak ilişkilerimizde kolaylaştırıcı rol oynuyor.

Amerikalı Psikolog Carl Rogers empatiyi şöyle tanımlıyor: “Kişinin kendisini karşı tarafın yerine koyarak; olaya/duruma onun bakış açısı ile bakması, o kişinin duygu ve düşüncesini doğru olarak anlaması, duyumsaması ve bu durumun ona iletilmesi sürecidir.” Empatik olmak tüm ilişkilerimizde kolaylaştırıcı olur. Çocuğunuzla, sevgilinizle, ebeveynlerinizle hatta evcil hayvanınızla bile olan ilişkinizde karşınızdakini anlamaya çalışmak, onun içinde bulunduğu durumda ne hissediyor olduğunu anlamak ilişkiye akışkanlık getirir. Bazen doğru anlamamış olabilirsiniz, ama inanın sadece anlamak için çaba gösterdiğinizin görülmesi ilişkideki düğümlerin çözülmesine yardımcı olur. İşte bu yüzden geribildirim yaparak, doğru anlayıp anlamadığımızı kontrol edebiliriz. Bazen doğru anlamayabiliriz. Ama bu bile yeterli olur, anlamak için çaba gösterince karşımızdaki kişi de bize kendini anlatır. O zaman sevgi de sorumlulukları yerine getirmek de çok kolaylaşır.

İlişki bir dans. En iyi dans partnerleri birbirinin ne düşündüğünü, hangi yöne adım atacağını doğru hissedebilenlerdir. Resimdeki kadın ve adamın dansı gibi; ilişkiler de müziğin ritmine uyum sağlayarak, sürekli yer değiştirerek, başka perspektiflerden dans pistini görerek, iki ayrı bedenin birbirinin duygusunu anlayıp bir bütün olduğu, ayaklara basmadan, kimi zaman erkek kimi zaman kadının önderliğinde ilerleyen bir yaşam dansıdır.

Resim: Anatolian Puzzle 1000 parça- İlk Dans- Çağdaş Türk Ressamları Serisi
(Yeni başladım, bitirince çerçevelenmiş resmini de size gösteririm.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder