Hergün yeni bir şeyler yaşıyoruz. Her yaşantı ruhumuzda bir iz bırakıp geçiyor. Ben, bu izlerin hayatımızdaki pozitif izdüşümlerinin takipçisiyim.

12 Şubat 2010 Cuma

SEMBOLLER

Sembol kelimesi Yunancada birlikte atmak/ oluşturmak anlamına gelen sin ve voli kelimelerine dayanıyor. Böylelikle kişiler arasında oluşturulan gizli anlam, bir sembole atfedilerek tasvir ediliyor. Sembol bir nesne, kişi, olay, şarkı, obje, renk, şekil ve birçok şey olabilir. Her sembol düşünsel bir anlam içerir. Bazen bu genel geçer bir anlam olabilir bazen de soyut bir anlam veya fikir olabilir. Genel geçer anlamlar haritalarda, matematikte, dini ya da sanatsal konularda veya trafik işaretlerinde olduğu gibi ortak alanda kullandığımız sembollere verilir. Herkes için, her durumda aynı anlama gelir.

Semboller kişinin entellektüel durumuna göre, geçmiş yaşam deneyimlerine göre ya da o andaki gelişim düzeyine göre farklı anlam kazanır. Eğer kişi psikolojik olarak hazır ise o sembolü çok farklı anlamlandırabilir, hatta şimdiki hayatıyla ilgili çağrışımlarda bile kullanabilir. Sembol, kişinin içindeki görünmeyen bir bölümün görünen parçasıdır. Paylaşılması zor olan, kafa karıştıran içsel yaşantılar, anlamını sembollere yükleyerek rüyalarda kendini açığa çıkartır. Bu rüyanın anlamını çok da çözemesek bile sistemimizden dışarı çıkması rahatlamak için yeterli olabilir.

Sembollere merakım neden arttı birden dersiniz? : ) Sabah bir arkadaşımla konuşurken bana bir rüyasını anlattı. Psikoloji alanından olduğum için insanlar ve hikayeleri benim çok ilgimi çekiyor. Gestalt Terapisi eğitimlerinde artık uygulama aşamasına geldiğimiz için bol bol deney yapma tecrübesi ediniyoruz. Deneylerimizden biri rüyalarla çalışmak.

Akadaşımın anlattığı rüya içinde pek çok sembol vardı. Çok yakın bir arkadaşım olduğu için karşıma bir deney yapma/uygulama fırsat gelince hemen kendisinden izin aldım. Bu rüyasını çalışmak isteyip istemediğini sordum. Kabul etti. Ve bir deneye başladık. Gestalt terapisi içindeki metodları kullanarak rüyasındaki sembolleri inceledik. Hem rüyanın içindeki anlamını hem de onun gerçek hayatındaki çağrışımlarını konuştuk. Rüya şeklinde tezahür eden bir bütünü içindeki sembolleri ele alarak, küçük parçalara ayırarak farklı boyutlarıyla inceleyebildik. En sonunda da yine bütüne döndük ve tüm sembollerin verdiği bilgileri hayatıyla bağlayarak, günümüzde işine yarayabilecek bir mesajla rüya çalışmasını sonlandırdık. Bütünü parçalara ayırarak incelemek gerçekten çok güçlü bir araç. Farklı konseptlerde sembollerin farklı anlam içerdiğini görmek, bu arkadaşım için korkutucu olan bir sembolün bir başkasının zemininde sevimli bir anlamı olması, sembollerin ne kadar dikkatle incelenmesi gerektiğini bana yeniden gösterdi.

Semboller ve anlamlarını düşünme egzersizini hayatımızın diğer alanlarında da kullanabiliriz. Özellikle bu günlerde, havada aşk kokusu varken… Pembe ve kırmızı kalpler, çiçekler ve çikolatalar sevginin genel geçer sembolü olmuş. Mutlaka sizin için özel olan, sevgilinizle aranızda sin/ voli yaptığınız bir şeyler de vardır. Bu sevgililer gününde bir başkasınınkini değil size özel olan aşk sembolünüzü hatırlayın.

Bir kitap önerisi: Aşk ve Beyin – Dr. Bülent Madi’nin kitabını okumaya başladım. Aşkla ilgili hem çok güzel şiirler, şarkılar ve ressamlar öneriyor hem de şu bir türlü tanımlayamadığımız aşık olma halinin beyindeki kıpırdanmalarını anlatıyor. Henüz çok başındayım. Bir başka yazıda bu kitabın bendeki izdüşümünü sizlerle paylaşmak isterim.
RESİM: http://www.anna-om-line.com/english.htm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder