Hergün yeni bir şeyler yaşıyoruz. Her yaşantı ruhumuzda bir iz bırakıp geçiyor. Ben, bu izlerin hayatımızdaki pozitif izdüşümlerinin takipçisiyim.

16 Mart 2010 Salı

İSTEMEK/YAPMAK


Çamaşır yıkamak isteriz ama giyilecek bir tek temiz çorap kalmayana kadar erteleriz. Ütüleri yapmak isteriz ama evdeki bütün odalar gömlek, tişört dolana kadar biriktiririz. Spor yapmak isteriz ama bir bakmışız göbek olmuş kocaman, hala bir sonraki hafta gideceğim diye kendimizi kandırır dururuz. Arkadaşlarımızı daha sık aramak ve hatır sormak isteriz ama hep erteleriz. Daha önemli bir şey çıkar ve sonra saat arayamayacak kadar geç olur.

Sizin de var mı yapmak isteyip de hep bekleyen işler listeniz? Hep aklınıza gelen ama öyle ya da böyle bir sebeple ertelenen işleriniz oluyor mu? Bu hafta arkadaşlarımla yaptığım sohbetlerin içindeki ertelen işlerle ilgili olan bölümleri ayıkladım ve bir araya toplamaya çalıştım.

En çok gündemde olan konu başlığı, spor yapmak. Spor yapmak istiyoruz, bedenimizin daha sağlıklı olmasını ve daha estetik görünmesini istiyoruz. Lüks spor salonlarına yazılıyoruz. Büyük bir hevesle bir iki hafta düzenli gidiyoruz. Sonra hep bir işimiz çıkmaya başlıyor. “Akşama bir toplantı var, işten geç çıkacağım. Bugün çok yorucu oldu bir de spor çekemeyeceğim. A bu filme gitmeyi ne zamandır istiyordum, gösterimden kalkmadan göreyim bari. Kırk yılın başında arkadaşlarla bir yemeğe çıkacağız, bugün de sporu atlatırım bir şey olmaz.” Bir bakmışsınız aylar olmuş, spor hayatınızdan çıkıvermiş. Yerine nur topu gibi bir göbek ve poponuz olmuş.

Bir başka arkadaşım; sanatçı. Çizim becerilerini kaybetmemek için elini çalıştırması, örnek çizimler yapması gerekiyor. Çizim yapacak ortamın hazırlanması, akşam yenecek yemeğin pişmesi, evin biraz temizlenmesi, dışarı çıkıp faturaların yatırılması derken; Hay Allah! sabah var olan ilham kaçıvermiş bu arada. İlham, çizme hevesi gelir ama yapacak işleri bitmez, işi olmaz ama bu sefer hevesi kaçmıştır ve o bu egzersizleri ertelemiştir.

Bir arkadaşımızı görmek isteriz, bir tatile gitmek isteriz, bir filmi izlemek isteriz, iş değiştirmek ya da yeni bir projeye başlamak isteriz. "Biraz toparlanayım hemen İspanyolca kursuna başlayacağım. İşler hafiflesin daha çok kitap okumaya başlayacağım. Azcık para biriksin yeni bir araba alacağım. Bir sevgilim olsun o zaman Paris’e gideceğim. Elimdeki iş hafiflesin yeni projeler geliştireceğim." İsteriz de isteriz. Yapmayız da yapmayız.

Peki, hayat, yapmak istediklerimizi listeleyip, sonra da erteleyip sinemaya gitmek, yemek pişirmek, tembellik yapıp evde yayılmak ya da x box oynamaktan mı ibaret?! İnsan neden kendisi için olumlu sonuçları olacak ve istediği bir şeyi yapmayı erteler?

Ben bunun için birkaç farklı sonuç buldum. Belki istediğimizi sandığımız şeyi gerçekten o kadar da istemiyoruz. Sadece istiyorum demek keyifli geliyor. Bazen istediklerimiz için enerji harcamak zor geliyor. Onun yerine tembelliği seçiyoruz. Bugün kardeşim dedi ki: “Eğer koşu bandına çıkıp kalbini zorlamıyorsan, mekik çekerken kaslarının yanmasına dayanamıyorsan o sporu hakkıyla yapmamışsındır.” Evet, dediği gibi bazen isteklerimiz için enerji harcamak ya da bedel ödemek de gerekebiliyor. Tembellikle olmuyor. Bazen de istiyoruz ama gerçekleşmesi halinde hoşumuza gitmeyecek bir sonuçla karşılaşmaktan korkuyoruz. Beceriksiz yanımızla yüzleşmek, başarısız olmayı kabullenmek ya da isteğimizi değiştirmemiz gerekebilir. Bunlarla karşılaşmaya hazır olmayınca ertelemek kolayımıza gelir. Belki de farklı durumlarda hepsinden biraz yaşıyoruz.

Sonuçta bu listeler ile baş etmek için ben şöyle bir yöntem buldum. Yaşanan an şu andır. Öyleyse içinde bulunduğum anın tadını çıkartıyorum. Tabi bu iki uçlu bir önerme. Bir ucunda; yapamadıklarım için hayıflanmıyorum ve şu anda ne yapabiliyorsam onunla mutlu olmaya bakıyorum. Diğer ucunda ise; gerçekten istediğime emin olduklarım ama ertelediklerim için adım atmayı seçiyorum. Örneğin; madem spor yapmak istiyorum o zaman mekik çekerken karın kaslarımın yanmasına biraz daha dayanacağım.

Önceden atmış olduğum adımlardan bir tanesinin zamanı geldi çattı. Londra dönüşü haftaya yeniden buluşuruz. : )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder