Hergün yeni bir şeyler yaşıyoruz. Her yaşantı ruhumuzda bir iz bırakıp geçiyor. Ben, bu izlerin hayatımızdaki pozitif izdüşümlerinin takipçisiyim.

11 Nisan 2010 Pazar

HAYALETLER



Sizin de geçmişten bugüne getirdiğiniz bir hayaletiniz var mı? Hani farklı zamanlarda değişik kılıklarda, başka suretlerde ama hep aynı şeyin hayaleti olarak karşınıza çıkan biri...

Yaşadığımız acı veren bir olayın kahramanı farklı insanlarda vücut bulup bugünümüzde bizi takip edebilir. Acı veren olay dediğimde sanmayın ki çok büyük travmalardan bahsediyorum. Bazen ufak bir hayal kırıklığı bile içinde bulunulan yaşa göre yeterince acı verir. Cetvelle eline vurmuş olan ilkokul öğretmeni, bahçede oynarken bisikletini elinden alan büyük komşu çocuğu, baskıcı bir ebeveyn, tehditkâr bir iş arkadaşı, yetersizliklerini yüzüne vuran bir aile büyüğü, değersiz hissettiren bir sevgili, küçüksün diye sözünü kesen bir ağabey/abla ya da bir başkası hayatının bir döneminde içinden bir şeyleri kopartıp atmış olabilir.

Gestalt Teorisine göre hayatımızdaki her olay bir yaşam döngüsü başlatır. Her yaşam döngüsü de tamamlanmak ister. Önce zemininde ufak bir kıpırtı olur, bir şeyler sezinlersin. Bunun ne olduğunu anlamlandırmaya çalışırsın. İhtiyacının ne olduğunu fark edince onu doyurmak için bir eylem planlamaya motive olursun. Planladığını yapar, ihtiyacına temas eder ve çözümlemeye yeterli gelip gelmediğini değerlendirerek döngüyü kapatırsın. Bir arkadaş grubunda senin de ilgini çeken bir konu konuşuluyordur. Fikirlerini paylaşmak istediğini fark edersin. Eyleme geçer ve o konu hakkında konuşursun. Anlatmak istediklerini bitirince de susar ve döngüyü kapatırsın.

Bazen bu döngünün bir yerlerinde kesintiler olur. Sen konuşurken yakın bir arkadaşın canını sıkıyor ve konuşmanı tamamlayamıyorsan, ya da tamamlıyor ama canının sıkıldığını fark etmene rağmen bununla ilgili herhangi bir eylem yapamıyorsan o döngü tamamlanamamış olur. Birkaç kez daha aynı arkadaşınla ilgili benzer olay yaşamış ve hala bir eylem yapamamışsan, ya da yaptığın eylem çözüm için yeterli olmadıysa bu kişinin temsil ettiği özellik –sen konuşurken canını sıkan insan- bitmemiş bir iş olarak seni takip eder.

Küçük yaşlardan itibaren tüm başarıları babası tarafından yetersiz bulunmuş ve eleştirilmiş bir çocuk, o döngüyü yaşarken hissettiği rahatsızlığı fark edip babasına bununla ilgili bir şey söylememiş yani eylemde bulunmamışsa bu döngü yarım kalmış olur. O zamanki ihtiyacını doyuramamış ve bitmemiş bir işe sahip olmuştur. İlerleyen zamanda babası gibi; yaptıklarını yetersiz bulan ve eleştiren kadınlarla karşılaşır. Çok tanıdıktır bu kadınların davranışları. Yine eski rahatsızlığı hisseder ve yine geçmişte yaptığı bildik olanı yapar, bir şey söylemez. Bunun geçmişteki ihtiyacına ait olduğunu da fark etmeyebilir. İhtiyacını doyurmadığı için, babası kılıklı bir kadını hayatına çekmiştir. Üstelik de babasıyla ilgili bir yaşantısı yüzünden kendi romantik ilişkisinde de sorun yaşıyodur. Çalıştığı iş yerindeki patronu sürekli onun yaptıklarını yetersiz bulan ve eleştiren biri olabilir. Burada hissettiği rahatsızlık da aslında geçmişten getirdiği bitmemiş işiyle ilgilidir. Yani babasıyla başlayan ve tamamlayamadığı döngü patronunun suretinde yine karşısına gelmiştir. Kişi aynı tür insanlarla karşılaştığında sessiz kalarak aslında o ihtiyaca cevap vermemiş olur. Böylelikle geçmişten gelen ihtiyaç farklı kişiler kılığındaki hayaletler olarak sürekli karşısına gelmeye devam eder. Bugünü yaşayabilmek için geçmişteki yaşam döngüsünü tamamlamak gerekiyor. Geçmişte baş edemediği olayın bir versiyonu ile şimdiki zamanda baş edecek bir eylem gerçekleştirebilirse bu hayaletler de sona erecektir. Yani bu çocuk bugün babası, patronu ya da karısının benzer davranışı karşısında işe yarayan farklı bir davranış gerçekleştirebilirse geçmişte babasının önündeki suskunluğunu da telafi edebilmiş olacaktır.

Bir dostumun hatırlattığı şarkıdaki gibi; “Yeter ki iste, sakın korkma hayattan.” Hayaletinden korkma! Onunla yüzleş ve ne kadar zor olsa da harekete geç. Her zaman kolay olmayabilir. Bazen sıkılırsın, bazen bunalırsın hayattan. Yine de işe yaramayan eski yöntem yerine bir yenisini yap ve kurtul hayaletinden. Hep hayatta kal.

Kal (Atiye-Teoman)

Resim: http://fineartamerica.com/featured/carnival-masks-peter-jenkins.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder