Hergün yeni bir şeyler yaşıyoruz. Her yaşantı ruhumuzda bir iz bırakıp geçiyor. Ben, bu izlerin hayatımızdaki pozitif izdüşümlerinin takipçisiyim.

1 Mayıs 2017 Pazartesi

MAYMUN KAPANI


Maymun kapanının ne olduğunu biliyor musunuz? Ben yeni öğrendim. Hindistan, Tayvan gibi ülkelerde tarlaları talan eden maymunları yakalamak için çiftçilerin kullandığı bir tuzak türüymüş. Bu tuzak çok basit bir düzenekten oluşuyor. Bir Hindistan cevizinin ortasına maymunun eli sığacak kadar bir delik deliniyor, suyu boşaltılıyor ve içine maymunun seveceği ufak bir muz, fındık fıstık, pirinç gibi küçük bir delikten geçebilecek bir yem konuluyor. Kokuya gelen maymun elini deliğin içinden geçiyor, Hindistan cevizinin içindeki yemi avucuna alıp avucunu kapattığında ise geri çıkartamıyor. Yani maymun farkında olmadan tuzağa düşmüş oluyor. Elindeki ağırlıkla hızlı koşamayan maymun çiftçi tarafından kolaylıkla yakalanıyor.

Aslına maymunu tutsak eden hiçbir şey yok, avucunu açıp yemi bıraksa elini geri çekebilecek. Ama maymun bırakmak istemiyor ve eli Hindistan cevizinin içinde debelenip dururken çiftçi onu yakalıyor.

Maymunu tutsak eden sizce nedir? Kendi bırakmama arzusu olabilir mi? Aslında maymunu tutsak eden fiziksel hiç bi güç yok. Maymun sadece bir fikir nedeniyle kapana kısılıyor. “Pirinç ya da muz gördüğünde onu al ve bırakma” düşüncesi onlar için öldürücü olabiliyor.

Bazen kendimi bir maymun kapanına kısılmış gibi hissediyorum.

Hepimiz hayatta mutluluğa ulaşmak istiyoruz. Ama bazı sabit fikirlerimizden de vazgeçmek istemiyoruz. Biz de maymunlar gibi aslında işimize yaramayan hatta bize zarar veren bazı fikirlere, eşyalara, duygulara kör körüne bağlı kalıyoruz.

Maymun aslında zihnini incelese görecek ki yiyeceği bıraksa eli rahatça delikten çıkacak ve hızlıca koşup yine serbest kalabilecek. Ya da bambaşka bir şey deneyip Hindistan cevizini taşa vurup kırmayı deneyebilir.
Biz de kendimizi bazen sorunların içinde kaybolmuş buluyoruz. Kendi tuzağımızın ne olduğunu bulursak ondan kurtulmak için çözümler de aramaya başlayabiliriz.

Bazen farkındalık meditasyonları yaptığım zaman nefesimi tuttuğumu fark ediyorum. Nefesi içime çekiyorum ve düşünceler gelince zihnime, nefesimi tuttuğumu fark ediyorum. Düşünceler, içimde hapsedilmiş o nefes beni rahatsız ediyor. Zihnimi rahatlatıp düşüncelere takılmadan meditasyona konsantre olabildiğimde ise nefesimin aktığını hissediyorum. Ve sık sık kendime tekrarladığım o kelime aklıma geliyor. Bırak…. “Let go” …

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder