Hergün yeni bir şeyler yaşıyoruz. Her yaşantı ruhumuzda bir iz bırakıp geçiyor. Ben, bu izlerin hayatımızdaki pozitif izdüşümlerinin takipçisiyim.

26 Ekim 2016 Çarşamba

BİR YOL VAR

                                 



Mitokondri, Yunanca iki kelimenin birleşiminden oluşur: mitos-iplik ve khondrion-tane. Bu iplik tanesi gibi incecik, küçücük oval ya da çubuk şeklindeki organeller  hücrelerin içinde enerji üretirler. Oksijenli solunum yapan tüm hücrelerde bulunurlar. Özellikle kas ve sinir gibi enerji ihtiyacı çok olan hücrelerde daha fazla sayıda mitokondri bulunur. Mitokondriler, bir elektrik santrali gibi çalışarak hücreler için gerekli olan enerjiyi yaratırlar ve bunun için de vücutta bulunan karbonhidratları ve yağları kullanırlar. Yani kalbinize kan pompalanması, akciğerlerinizdeki havanın dışarı itilmesi ya da kolunuzu yukarı kaldırmanız için kasınıza gereken enerjiyi hep onlar üretir.

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki kişilerin aerobik kapasitesi arttıkça mitokondri sayısı da artıyor. Özellikle HIIT (high intensity interval training) denen yüksek yoğunluklu interval egzersiz ve  dayanıklılığı arttıran güç egzersizleri yapan kişilerin diyabet ve kalp hastalıkları riskinin azaldığı, hücrelerinin gençleştiği ve mitokondrilerinin azalmaya uğramadığı böylece daha sağlıklı bir yaşam sürdürdükleri belirlenmiş. Bedenin oksijen kullanma kapasitesi arttıkça yaşam kalitesi de artıyor. Oksijen kullanma kapasitesi de sahip olduğunuz mitokondri sayısıyla ilişkilidir. Az düzeyde aerobik kapasitesi olan bir kişinin ilerleyen yaşlarda kalp damar hastalıkları ve diyabete yakalanma ihtimali yükseliyor.

Peki bu bilgi ne işimize yarayacak? Neden ben şimdi size mitokondrilerden bahsediyorum?

Şimdi derin bir nefes alın ve bir iki dakika bedeninize odaklanın. Biz hiç hareket etmediğimizi sanırken bile bedenimizde aslında bir dolu hareket oluyor. Kan pompalanıyor, oksijen iletiliyor, göz kırpılıyor, bir dolu otomatik hareketi hiç düşünmeden yapıyoruz. Bu bedenimize iyi bakıp onunla beraber uzun yıllar geçirebilmek için mitokondrileri bilmemiz gerekiyor. Bazen yaşlı insanların arabaya binmekte zorlandığını, merdiven inip çıkamadığını ya da düştüklerinde kemiklerinin daha kolay kırılabildiğini görürsünüz. Demans mitokondrilerin azalmasının beyindeki etkileri nedeniyle yaşlılıkla gelen bir hastalıktır. Yaşlılıkta bu ve benzeri sıkıntıları engellemenin yolu stressiz bir yaşam,  kaslarınızı güçlendirmek ve mitokondrilerinizi çoğaltmaktan geçer.

Egzersiz yapmak yeni mitokondriler üretmenin en etkili yoludur. Siz egzersiz yaparken kaslarınız enerji kullanır, daha çok enerji gerektiği için mitokondriler bölünerek çoğalır ve vücudunuzda birikmiş olan fazla yağları ve karbonhidratları yakıt olarak kullanarak size yeni enerji sağlar.  Yani düzenli olarak uzun bir süre egzersiz yaptığınızda bedeninizde değişiklikler gözlemleyebilirsiniz.  Egzersiz bedene olduu kadar zihne de iyi geliyor. Güzel bir spordan sonra kendimizi mutlu ve başarmış hissederiz.

Sağlığımız için bu kadar büyük önem taşıyan bir bilgiye aslında ne kadar az dikkat çekilmiş. Ben bu bilgilere sevgili Prof. Dr. Taner Damcı sayesinde ulaştım. "Bir Yol Var" adlı kitabını tesadüfen bir radyo programında duydum. Hemen alıp okudum. Kitap aslında hayatımızın her alanında mindful olmayı yani  bilinçli farkındalıkla yaşamayı öğretmeye çalışan bir kılavuz. Sağlıklı olmak için kaslarımızı geliştirmemiz gerektiği gibi, mindfulnes meditasyonları yaparak beynimizi de değiştirip geliştirebileceğimizi anlatıyor.  Bedenimiz yaptığımız egzersize adapte olup daha fazlasını yapabilir hale geldiği gibi, beynimiz de meditasyonlar sonucunda sinir sitemini yeni duruma uyum sağlayacak şekilde değiştirir.
Taner hoca ile 8 haftalık Cognita eğitimine başladığımızda düzenli bir egzersiz alışkanlığım yoktu. Son beş aydır haftada 5 gün HIIT egzersizi yapıyorum. Her gün olmasa da gün aşırı kısa meditasyonlar yapıyorum. Gün içinde bilgisayar önünde otururken bile bir kaç nefesimi farkındalıkla almaya çalışıyorum. Mitokondriler kalıtımsal olarak anneden çocuğa geçermiş ve kişinin sahip olduğu genetik bilginin, DNA'nın tamamına sahipmiş. Umarım geç kalmamışımdır ve kızıma aktif, sportmen mitokondriler aktarmışımdır.  :)

Bu konuyu merak ediyorsanız 5 Kasım 2016 tarihinde yapılacak etkinliği kaçırmamanızı öneririm. 


Kaynaklar:
http://fitstar.com/high-intensity-exercise/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Mitokondri


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder