Hergün yeni bir şeyler yaşıyoruz. Her yaşantı ruhumuzda bir iz bırakıp geçiyor. Ben, bu izlerin hayatımızdaki pozitif izdüşümlerinin takipçisiyim.

3 Nisan 2011 Pazar

LİMİTsiz


Çocukluğumda yazları Büyükada’da geçirdiğim için bisiklet, yürüyüş, tenis, yüzme vb. açık hava sporlarını yaparak büyüdüm. Genelde daha uyumlu, sakin ve uslu bir çocuktum. Önüme sunulan sınırları test etmeden kabul ederdim. Bir şeyin tehlikeli olduğu, yasak olduğu söylenmişse ben ondan uzak dururdum. Yapmak istediğim bir şey olsa bile cesaret edemez ve uzaktan yapanları izlemeyi seçerdim. Limitlerimi dışarıdan edindiğim uyanları içselleştirerek belirlerdim. Gestalt terminolojisinde ele alınca (introjection) çiğnemeden yutarak kendi ihtiyaçlarımdan ve kendimden ayrışırdım da diyebiliriz.

Ben kendimi bildim bileli tekerlekli paten kaymak isterdim. Ya bir yerim kırılırsa? Ya kaymayı beceremezsem? Bu kadar çok fayton var etrafta, güvenli mi ki bu paten denen şey? Acaba zor mu? Bakalım bu soruların cevabını o zaman bulamadım ama şimdi, 35 yaşında bulacağım. Bunca zamandır heves ettiğim, uzaktan keyifle izlediğim rollerbladelerden bir çift aldım.

Kendiyle buluşan insan isteklerinin farkında olur. Onları doyurmaya yönelik davranış/eylem yapar. İnsan; enerji yüklü ihtiyacının farkına varmaz ya da fark eder ama onu doyuracak davranışı yapmazsa zemininde bitmemiş iş olarak enerji yüklü kalır. Ve benzer durumlar karşısına geldiğinde o enerji dolu ihtiyaç kıpırdanarak hep varlığını hatırlatır.

Çiğnemeden yuttuğum genellemeleri düşündüm. Bunların bir kısmı gerçekten benim ihtiyaçlarıma uygun düşmüş ve onlardan memnunum. Bir kısmı ise hayatımda adım atmamı engellemiş. “Ben bunu yapamam ki, bu tehlikelidir. Ne! Bu yaştan sonra mı? Çok zor. Bu kiloyla nasıl becereceksin? Şimdiden sonra zaten daha iyisini bekleme. Bu kadar yıl ara verdikten sonra bu meslekte bir şey olamazsın. Bunu giymek için yaşın geçmiş.” Bunlar benim zeminimden gelen cümleler. Sizinkiler farklıdır mutlaka. Biliyorum ki bu cümlelerin bir kısmını dışarıdan edinmişiz. Ve onlarla kendimizi limitler olmuşuz. Oysa tehlikeler başkalarının tehlikeli buldukları, korkular başkalarının korktuklarıdır. Bir süre sonra bunları sanki kendi cümlelerimizmiş gibi duymaya başlıyoruz. O durumla karşılaştığımızda dışarıdaki insanların söylemesine gerek kalmadan kendimiz “yok canım bu yaştan sonra paten de kayılmaz ki” çeşidinde cümleler kurarak kendi kendimizi durdurmaya başlatıyoruz. Ben de bunca yıl onu yapmıştım. Yani kendi kendime aslında sahip olmadığım limitler koymuştum. Kafamda bir soru belirdi. Limitsiz olmak mı? Kendi limitlerini belirleyen kişi limit siz olmak mı?

Dün Seth Godin blogunda güzel bir öneri vermiş. Bu sorumun cevabını onda buldum. “Hayatta her zaman sana yeteri kadar trendi olmadığını, yeteri kadar ünlü olmadığını, sivrilmediğini ya da başka şeylerde eksik kaldığını söyleyenler olabilir. Bu onların gündemidir. Senin kendinle ilgili gündemin ne? İnanmayan insanlardan kaçın.”

Gerçekten de çok anlamlı geldi bana. Benim neye yeterli olduğumu, nelerden korktuğumu, neyi tehlikeli bulduğumu, hangi renkleri kendime yakıştırdığımı, nasıl kişilerle arkadaşlık etmek istediğimi ve pek çok şeyi bir başka insanın fikirleri belirlemeyecek. Ben kendimi dinleyerek kendi limitlerimi belirleyeceğim.

Sanırım benim paten kayma maceram da vardığım bu noktada güzel bir farkındalık oldu. Ben artık içimdeki sesi duyabiliyorum. Başkalarının söylediklerini değerlendirip bana uygun ise içselleştiriyorum. Ve bu bana çok iyi geliyor. Ben şimdiden kendimi sahil yolunda patenlerimle bir uçtan bir uca giderken görüyorum, rüzgârı yüzümde hissediyorum. Saçlarımın havada uçuştuğunu ve yüzümdeki kocaman gülümsemeyi görüyorum. Kendi fikirlerime güvenmeyi, yapmayı planladıklarım için geç kalmadığımı hatırladım. Yağmurun dinmesini, yolların kurumasını heyecanla bekliyorum. Umarım sizin de genişletmek istediğiniz limitleriniz ve heyecanla bekledikleriniz vardır.

Resim: http://acoarecovery.wordpress.com/2010/08/22/the-introject-bad-parent-voice/

http://fensterseifer.deviantart.com/art/rollerblade-188146155?q=boost%3Apopular%20rollerblade&qo=10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder