Hergün yeni bir şeyler yaşıyoruz. Her yaşantı ruhumuzda bir iz bırakıp geçiyor. Ben, bu izlerin hayatımızdaki pozitif izdüşümlerinin takipçisiyim.

29 Temmuz 2010 Perşembe

RAFLARDAKİ KİTAPLAR

Geçen gün bir arkadaşımla 88 yaşındaki dedemi ziyarete gittik. Balkonda otururken 25 yıl öncesine döndüm. Dedemin Caddebostan’daki yazlık evi bana çocukluğumu hatırlattı. Kuzenim ve kardeşimle birlikte kendi evimizden bisikletle kestirme yollardan anneannem ve dedemin yazlık evine gidişimiz, kayıkla denize açılmamız, bahçelerde gizlene saklana macera oyunları oynamamız aklıma geldi. Kardeşimle evden çıkar, önce teyzemlere uğrayıp kuzenimle buluşur ve oradan merkez ofis olan anneannemlerin evine giderdik. Yol üzerinde benim ilgimi en çok çeken ise kitapçılar olurdu.



Benim çocukluğum kitaplarla geçti. Ben hep okumayı çok sevdim. Çocuk klasiklerinin yenisi basıldığı hafta alırdım. Enyd Blyton’un Afacan Beşler, Gizli Yediler ve diğerleri  elime geldiği gün biterdi. Kitap dayanmazdı bana. Plajyolu sokağındaki kitapçıya her gün yeni çocuk kitabı gelmiş mi diye sormak için uğrardım. Sokağın köşesinde bir gazete kulübesi vardı. Her gün geçerdik önünden. Bazen bisikletle, bazen koşarak. Hem oyuncak, hem gazete satardı. Benim asıl ilgimi çeken ise yerde bir örtünün üzerine sermiş olduğu; sayfaları sararmış ikinci el Tommiks, Teksas, Zagor, Kızılmaske vb serileriydi. Her gün bir tane alır, arkamdan kovalayan varmış gibi hızlıca okur ve ertesi gün gururla gidip onu bir başkasıyla değiştirirdim.

Odamdaki kütüphane dolup taşardı. Kitaplarıma hiç kıyamazdım. Hepsini saklamak isterdim. Büyüdüğümde de değişen bir şey olmadı. Evet ben bir kitap kurduyum. J  Hala her yere çantamda bir kitapla gidiyorum. Genelde kitap bir hafta elimde kalır, çok kalın olan ya da konusu bana uymayan kitaplar ise biraz daha sürünür yanımda. Sonunda hepsi kütüphanemdeki yerini alır. Bazıları referans kitap gibi kullandığım mesleki kitaplardır. Onlar benim "kıymetlilerim"dir. Zaman içinde yeniden dönüp bakarım mutlaka. Bazıları sevdiğim yazarların kitaplarıdır. Yeniden bakmam ama atmaya da kıyamam onları. Orada olduklarını bilmek iyi gelir bana. Chick-lit, renkli kapaklı kitaplarım ise geçici yerlerini almıştır ama yer sorunu yaşanmaya başladığında ilk gönderilecekler arasındadırlar. Bazı kitaplar alınmıştır ama bir türlü okunmamış yeniler olarak bekleyenler rafında kalır uzun bir zaman. Hayatımdaki bir değişim, karşılaştığım yeni bir durum ya da bazen bir tesadüf sonucu okumaya karar veririm onları. Okunan kitap kütüphanemde farklı bir rafa geçer.

Dönem dönem birkaç kitap başucu kitabım olur. Onları kütüphane kaldırmaya içim elvermez, sürekli gözümün önünde olsunlar, yatmadan önce bir iki sayfa okuyayım, kahvaltı ederken bir sayfasına göz gezdireyim isterim. Birkaç kez okunmuştur onlar ama gelip geçerken kapaklarını görmek bana iyi gelir. Tıpkı bardaktan su dökülünce bir anda suyun etrafı kaplaması gibi onlar da benim zihnimi kaplar. Sadece o kitabın kapağını görmek bile içindeki tüm bilginin hatırımda kalmasına yardımcı olur. Bu kitaplar hayatımın içindedir. Evimin dağınıklığı olarak kalır ve sevilirler. 

Dün akşam hayatımdaki arkadaşlarımı düşünüyordum. Uzun zamandır haber almadığım birini hatırladım. Farklı yönleri olduğunu yeni keşfettiğim bir tanesini, hayatımın bu aşamasında çok paylaşacak şey bulamadığım birini, biraz uzak kalmak istediğim birini, biraz daha yakın olmak istediğim birini hatırladım. Arkadaşlarımın da kitaplarım gibi olduklarına karar verdim. Bazı arkadaşlarım kütüphanemin temel taşı, referans kitaplarım gibi. Bazıları ünlü yazarların unutumaz eserleri gibi hayatımda hep olmasını istediğim değerli koleksiyonum. Bir de çok keyif veren, birlikte zaman geçirmesi harika olan renkli kapaklı arkadaşlarım var. Bunlar bazen bir tatilde tanıştığım biri, bir kurs ya da benzeri bir kısa süreli keyfi paylaştığım biri ya da bir arkadaşımın arkadaşı olarak benim hayatımda kısa bir dönem yer almış biri olabiliyor. Bazı arkadaşlarım zaman içinde yer değiştirir. Bazıları orada durur ama hiç okunmamış/yaşanmamıştır. Hayat akışında bir yerde yaşanan bir olay sonucunda onunla da yolumuz kesişir ve kütüphanemde farklı bir rafa geçer. Kimi dostlarımla yaşamlarımız benzediği için sürekli bir arada oluruz. Tıpkı evimin dağınıklığı olan, sürekli açıkta kalan kitaplarım gibi o kişi de hayatımın sürekli içindedir. Ama bir zaman gelir ki ya ihtiyaç tamamlanır ya hayat biçimi değişir o da kütüphanedeki farklı bir rafta yerini alır.

Hayatımdaki insanlar da kütüphanemdeki kitaplar gibi. Bir dönem hayatımın birinci rafında olan biri farklı bir zamanda bir başka rafa geçer. Bazılarıyla yollarımız ayrılır, bazılarıyla farklı zamanlarda yeniden birleşir. Değişen ilgiler, ihtiyaçlar, yaşam olayları sonucunda raflar arasında değişimin olması, bu hareketlilik bana sağlıklı geliyor.  Takılıp kalmaktansa, kaybolanlara, umduğumdan farklı çıkanlara kızmaktansa yeni duruma uyum sağlamak… 





4 yorum:

  1. Çok güzel bir bakış açısı.Tebrik ederim =)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler :) bu arada kim olduğunu çıkartamadım. Kimsin?

    YanıtlaSil
  3. kitaplar ile arkadasları bu kadar guzel baglamak ..tebrikler harika..
    ellerine duygularına saglık

    YanıtlaSil
  4. Hiç böyle düşünmemiştim :) Çok hoş...

    YanıtlaSil