Hergün yeni bir şeyler yaşıyoruz. Her yaşantı ruhumuzda bir iz bırakıp geçiyor. Ben, bu izlerin hayatımızdaki pozitif izdüşümlerinin takipçisiyim.

19 Haziran 2010 Cumartesi

Kadınlar Vs Erkekler ( 1/0)


Yakın bir erkek arkadaşımla yaşadığımız bir anlaşmazlık beni kadınlar ve erkekler arasındaki ifade farklılıklarını düşünmeye yöneltti. Acaba ben aklımdakileri tam olarak karşımdaki insanlara aktarabiliyor muyum? “Oh be! İçimdekilerin hepsini söyledim, rahatladım” derken aslında gerçekten söylemek istediklerimi aktarıyor muyum yoksa kılıflara sokup anlattım zannedip kendimi mi kandırıyorum? Bu hafta, konuştuğum kelimelerin, aklımdan geçen ile tam olarak aynı anlama gelip gelmediğini inceledim. Kız arkadaşlarım ve erkek arkadaşlarımla konuşurken yaşadığım farklı durumları düşündüm. Erkekler ve kadınların düşünme, konuşma ve anlama biçimlerinin farklı olduğu sonucuna vardım. Ne kadar çabuk fark etmişim değil mi? 34 yaşımdayım. : )

Genellikle vermek istediğim mesajı karşımdaki kişiyi kırmayacak, kibar bir şekilde net olarak anlatmaya çalışırım. Söyleyeceğim, olumlu bir mesaj ise zaten çok sorun olmaz, içimden geçtiği gibi konuşmam yeterli olur. Olumsuz bir mesaj vereceksem biraz daha kılıflara sokarak, eldiven takarak kelimeleri kullanmaya çalışırım. Karşımdaki insanı kırmamak ama söylemek istediğimi de söyleyebilmek önemlidir benim için.

Fark ettim ki; erkekler kadınlar gibi konuşmuyor. Buna bağlı olarak da kadınların konuştuklarını, söylemek istenildiği anlamda anlamlandırmıyor. Her şey 1-0 mantığı ile işliyor. Hani bu bilgisayar programlarındaki gibi ya 1 ya da 0 oluyor. İkili Sistem (Binary System) denilen bu mantık sisteminin dayandığı düşünceye göre bir şey ya A’dır ya da A olmayandır. Örneğin; bir odadaki insanlara “kimler kadındır?” diye sorulduğunda kadın olanlar elini kaldırır. Kaldırmayanların hepsi de kadın olmayanlardır. Yani tüm erkekler kadın olmayandır. İşte bilgisayarlar da bu ikili sisteme göre çalışırlar. Her şey ya 1 olur ya da 0.

Erkekler için de durumun bundan farksız olduğunu keşfettim. Bir olay olduğunda biz kadınlar bir cümlenin milyonlarca farklı tercümesini yapabiliyoruz. Sıradan bir cümleyi evirip çevirip değişik yorumlayarak bazen ciddi tartışmalara yol açabiliyoruz. Oysa erkekler için ne kadar kolay. Ne söylediyse o. Hangi kelimeyi kullandıysa o. Ne duyduysa o. Yok başka bir anlamı. Ya 1 demiştir ya da 0.

Kendimde fark ettim ki; karşımdaki insana bir mesaj vermek istediğimde kelimelerimi dikkatle seçiyorum. Karşımdaki de anlasın diye bekliyorum. Daha çok bekleyeceğim bu gidişle. : ) Çünkü erkekler için 1-0 ikili mantık sistemi devrededir. Erkek, söylediğim kelimeleri duyar, kelimelerin anlamını anlar. Ama mesaj olarak vermeye çabaladığım gizli alt yazıyı ne yazık ki okumaz. Kim bilir; belki bazı kadınlarla da benzer sorunlar yaşanıyordur.

Baştaki olaya gelince; ben de yaşadığım bir rahatsızlığı arkadaşımla konuşurken küçük ipuçları vermeye çalışmıştım. Kelimeleri onu incitmemek adına kılıflara sokarak seçip ona kendimi anlatmaya çalışmıştım. Ve sonra beni anlamadığı için de çok kırılmıştım. Neyse ki geçtiğimiz gün olay hakkında yeniden konuştuk da onun düşünme sistemini fark edebildim. O benim vermek istediğim mesajların hiçbirini almamıştı. Dolayısıyla benim rahatsızlığımın farkında olmamıştı. İkili sistem ışığında yaşadığımız olayı yeniden değerlendirince ona biraz hak da verdim.

Örneğin; ben ona “Ay bu evde böcekler geziyor.” dediğimde o 1-0 mantığı ile “Evet, evde böcek var.” diyordu. Oysa ben ona böceklerden rahatsız olduğumu kibarca anlatmaya çalışan gizli alt mesajlar vermeye çalışıyordum. Beni anlamadığı için de ona kırılıyordum.

Hâlbuki 1-0 ikili mantık sistemini göz önünde bulunduruyor olsaydım karşımdaki erkeğin alt mesajları falan anlamayacağını bilirdim. Şimdi bu bilgilerin ışığında cümlemi güncelleyince “ben bu böceklerden rahatsız oldum, böceklere bir çözüm bulalım.” gibi beni anlayabileceği bir halde söylemenin uygun olduğunu anlıyorum.
1-0: Bu kız böceklerden rahatsız, çözüm istiyor.

Sonuç olarak ben dersimi aldım: Kendimi ifade etme sorumluluğu bana aittir. Kimsenin beni leb diye anlamasını bekleyemem. Kadın-erkek demeden kendimi ifade ederken daha açık, net olmayı deneyeceğim. 1-0 mantığında kelimeler kullanmaya çalışacağım. Acaba mesajı doğru anladım mı ya da karşı taraf beni anladı mı diye tereddüt etmeden anlaşıldığını bilmenin dayanılmaz hafifliği ile oh diyebileceğim. Size de tavsiye ederim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder