Hergün yeni bir şeyler yaşıyoruz. Her yaşantı ruhumuzda bir iz bırakıp geçiyor. Ben, bu izlerin hayatımızdaki pozitif izdüşümlerinin takipçisiyim.

11 Temmuz 2010 Pazar

BİR AĞRI HİKAYESİ


“Buradayım. İnce bir sızı bırakıyorum. Yürümeye çalışınca beni hissediyor. Farklı bir yöne bakmak istediğinde yine beni hissediyor. Sanki ince bir iple çeker gibi yukarıdan aşağıya kadar canını acıtıyorum. Ben onun planlarını bozdum. Yapacaklarını ben varım diye ertelemek zorunda kaldı. Buradayım, ben canım isteyince giderim. Ben Cella’nın boynundaki ağrıyım. Bu sabah, onu ben uyandırdım. Sağa-sola-geriye rahat bakmasına engel oluyorum. Attığı her adımında beni hissediyor. Beni hatırlasın ki adımlarını farkında olarak atsın. Özenle, hassas adımlarla ilerlesin. Benim farkımda olsun. Yoksa canını acıtırım.”


Gestalt teorisinde bedeni dinlemek çok önemlidir. Beden bilinçaltımızda var olan ve henüz farkında olmadığımız, dile getiremediğimiz düşünce ve duygularımızı kendi dilinde bize anlatmaya çalışır. Bazen bir ağrı ile, bazen bir kaşıntı ile ya da farklı bir hastalık ile kendini hatırlatır. Herhalde benim bu sabah boynumun tutulmasının da bir sebebi vardır. O yukarıdaki gibi konuşadururken ben onun neden geldiğini düşünmeye başladım bile. Boynumun tutulması bana ne anlatmak istiyor olabilir ki?! Aklıma sabah uyanmadan hemen önce gördüğüm rüya geldi. Onunla bir ilgisi olabilir mi acaba? Çok kısacık, fazla unsur içermeyen, bir tek sahneden oluşan bir rüya ama bu tutulmayla bir bağlantısı olabilir diye düşündüm.

Sabah gözümü açtığımda hala o anda gördüğüm rüyanın etkisindeydim. Rüyamda kendim için çok imkânsız olduğunu düşündüğüm, en olmaz dediğim, asla hayatımda olmasını istemeyeceğim bir durumun içindeyim. Nasıl olduysa; normal şartlarda çirkin, anlamsız bulduğum, istemediğim bu durumda olmayı rüyamda kendim seçmişim. Zorla değil tamamen kendi isteğimle bunu yaşıyorum. Şaşırtıcı biçimde, gerçek hayatımda olmasını istemediğim bu durum, rüyamda benim için çok olumlu sonuçlanıyor. Uyandığımda; hem şaşkın hem de mutluydum.

Louise Hay’in ‘Düşünce Gücüyle Tedavi’ kitabı sıklıkla başvurduğum bir kılavuzdur. Boyun tutulması için ne dediğine baktım. Boyun; esnek olmayı ve arkada nelerin olup bittiğini görmeye yeteneğini temsil ediyor. Boyundaki bir tutulma; inatçılık, esnek olmama ve sorunun diğer yanlarını görmeyi reddetme anlamına geliyor. Yani ben yeniliklere açık olmadığımda, benim için iyi olduğunu düşündüğüm şeylere körü körüne bağlı kaldığımda, fikri sabit olduğumda fikirlerim katılaştığı gibi boynumda katılaşabilir.

Rüyamda ben en olmaz dediğim bir durumun içindeyim. Normalde sağını solunu arkasını kurcalayarak “ay yok asla olmaz, bana uymaz” diyeceğim bir durumu rüyamda kabul ettim. Çünkü sağına-soluna, ötesine-berisine bakamadım. Çünkü boynum tutuldu ve beni engelledi. Çok tezat gibi görünüyor ama sanırım uyandığımda boynumda olan tutukluk ve rüyamda düşüncelerimde var olan esneklik arasında paralellik kurup bu konuyu düşünmem için bir haberciydi boynumun tutulması. Gerçek hayatta olsa asla yapmayacağım bir şekilde davranarak rüyamda esneyebildim, yeni bir şey denedim. Ve bu benim için olumlu sonuçlandı. Yani bazen görünenin ardına bakmaya gerek olmayabilir. Çok sağa sola bakmadan, önüne nasıl geldiyse o şekilde yaşanabilir. Aslında tezat da burada.

Mesaj; her zaman yaptığından farklı bir şey dene bu sefer!!!

"Ben bunu yapmam, ben bunu giymem, ben bunu okumam,bu işi bu şekilde yapmam" mı diyorsun? Denemem dediklerine bir şans tanı. İşinde, sosyal hayatında, ailenle ilgili bir durumda her zaman yaptığından farklı bir yolu denemeyi seç bu sefer.
Her zaman çok mu didikliyorsun? Ön yargılı mı oluyorsun?  O zaman bu kez bırak tüm ön yargılarını, hayatı önüne geldiği gibi yaşa.  Her zaman çok mu sorgusuz sualsiz geleni kabul ediyorsun? O zaman bu kez biraz soru sor, enini boyunu araştır. Yani her zaman yaptığından farklı bir şey yap, esnek ol, bu sefer de öbür yanından yaşamayı seç.

Boynum hala ağrıyor ve başka yönlere bakmamı engelliyor. Bedenimin bana verdiği mesajları dinlemeye açığım. Size de tavsiye ederim.

1 yorum:

  1. Ben Cella’nın boynundaki ağrıyım. O ne zaman benim hatırlatmalarıma olan ihtiyacını giderirse/hayatından gönderirse, o zaman giderim. :)

    YanıtlaSil